Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Military | ||||
Military | battleground n. | savaş alanı | ||
Fadil and Layla's married life was a battleground. Fadıl ve Leyla'nın evlilik yaşamı bir savaş alanıydı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | battleground n. | çatışma alanı |